Adil ticaret olarak adlandırdığımız kavram, toprakana.org bütünündeki ilkelerin ticarileştiği noktada esas aldığımız kriterleri tanımlamayı hedeflemektedir.

Küçük çiftçinin toprak üzerindeki emeği, bilgisi, bilgeliği ve gelenekleridir ürünü yaşatan, bize ulaştıran. Bu değerlerin sürdürülebilir olmasının yegane şartı ise çiftçinin birey olarak tanınmasıdır.

Endüstrinin daha büyük kazanlarda yoğurduğu el emeğinin, kırsalda mücadele verenlerin bireysel saygınlığına dönüşme şansı var mıdır? Üretici ve tüketicinin birbirini tanıması, bir yüzyılda eriştiğimiz teknoloji toplumu yapısında giderek zorlaştı. Ancak diğer yandan, özellikle gıda sektöründe verim, rekabet ve yüksek üretim kaygılarının bugün oluşturduğu paket çözümlerinde (veya çözüm paketlerinde) sağlığımız konusunda endişelerimiz giderek artmakta.

İzlenebilirlik

Tohumdan başlayan üretim, hangi yöntemler izlenerek hasata ulaşıyor? Zararlılarla mücadele yöntemlerinde neler yapılmış, ne gibi ilaçlar ve diğer katkı/destek malzemeleri kullanılmış? Üreticinin izlediği tarım metodu nedir? Ham ürünlerin mamül ürüne dönüşüm sürecinde güvencemiz nedir? Satınaldığımız ürünlerin geçmiş hikayesine ulaşabiliyor muyuz?

Çiftçinin hakkı

Ürünün satışından maliyetini dahi elde edemeyen üreticinin, tüketiciye sağlıklı ürünler sunmaya devam etmesi mümkün değildir. Yerel tohumunu, geleneksel lezzet, sağlık ve biyoçeşitlilik açısından, sürdürülebilir üretimi ile geleceğe taşıyan çiftçinin kazancının iyileştirilmesi için aracıya, pazara ve tüketiciye farklı görevler düşüyor:

- Üreticilere nitelikli üretim ve planlama konusunda eğitim

- Kooperatif ve üretici birlik yapılarının reorganizasyonu

- Zor şartlarda üretim yapan bölge çiftçilerinin ürünlerine destek

- Doğa dostu uygulamaların yaygınlaştırılması

- Üretici – tüketici iletişimini güçlendirme

- Uzun vadeli iş birliği

- Sağlıklı ve güvenli üretim yöntemlerinin geliştirilmesi

- Gelenek ve kültürel değerlere saygı

- Hasattan soframıza ulaşan ürünün ekonomisi (maliyet oranları)

- Etik mutabakat



"Sıfır Şeker"li Kolalar Şekerli Çıktı, Coca-Cola ve Pepsi Reklamları Durduruldu

Şeker-İş, "sıfır şeker" iddiasıyla piyasaya sürülen Coca-Cola Zero ve Pepsi Zero'larda yapay tatlandırıcıların kullanıldığı iddiasıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Bakanlık Coca-Cola ve Pepsi'ye 60'şar bin YTL para ve reklamları durdurma cezası verdi.


Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu, Coca Cola ve Pepsi Cola firmalarının “Sıfır şeker-şekersiz maksimum tat” sloganıyla tanıttıkları içecek reklamlarının yanıltıcı ve aldatıcı olduğu sonucuna vararak reklamların yayınlarının durdurulmasına karar verdi.

Türkiye Şeker Sanayi İşçileri Sendikası’nın (Şeker-İş) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu Başkanlığı’na yaptığı şikayet sonucunda alınan karara göre Coca Cola ve Pepsi 60’ar bin YTL ceza ödeyecek.

"GDO'lu ürünler sağlığımız için tehlike"

Şeker-İş’in 4 Nisan 2008 tarihinde yaptığı başvuruyu 15 Ağustos 2008’deki 155. toplantısında değerlendiren Reklam Kurulu, Söz konusu ürünlerde hiç şeker bulunmadığı izleniminin yaratıldığı ve dolayısıyla bahsi geçen reklamların tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğuna karar verdi, reklamları veren Coca-Cola Meşrubat Pazarlama Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Pepsi Cola Servis ve Dağıtım Ltd. Şti'nin hakkında ulusal düzeyde 60 bin YTL idari para ve anılan reklamları durdurma cezaları verdi.

Şeker-İş, Pankobirlik ve Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş.’in de şikayette bulunduğu konu hakkında yaptıkları açıklamada “elde edilen ürün miktarının artırılması, zararlılarla mücadele edilmesi gibi gayelerle geliştirilen ve genetik yapılarının değiştirilmesi nedeniyle Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) olarak adlandırılan ürünlerin ve tamamen yapay olarak üretilen kimyasal tatlandırıcıların büyük bir bölümünün ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını, etkisi tam olarak bilinmeyenlerle ilgiliyse, endişelerin giderek güçlenmekte olduğunu” söyledi.

"Sıfır şeker"li kolalarda kimyasal tatlandırıcılar kullanılıyor

“GDO’lu ürünlerin ve kimyasal tatlandırıcıların çevre sağlığı yanında, insan ve diğer canlıların sağlığı açısından da alerjiden kansere, alzhaimerdan deli danaya kadar pek çok risk taşıdığı ileri sürülmektedir" diyen sendika şöyle devam etti:

"‘Zero (sıfır) şeker’ veya ‘şekersiz maksimum tat’ gibi sloganlarla piyasaya sürülen ve birden fazla kimyasal tatlandırıcı çeşidini içinde barındıran bazı ürünler ile içeriğinde şeker yerine nişasta bazlı şeker (NBŞ) kullanılan ürünler için yapılan yanıltıcı reklamlar yoluyla pancar şekeri kötü bir ürünmüş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Halbuki pancar şekeri, GDO’lu nişasta bazlı tatlandırıcılar veya kimyasal tatlandırıcıların aksine insan sağlığına dost bir üründür, tamamen doğal bir tatlandırıcıdır ve çevre için hiçbir olumsuz tehdit içermemektedir.” (BÇ/TK)

BİA Haber Merkezi - İstanbul